BM Uzmanları: Afganistan'daki Hukukçular Aşırı Risklerle Karşı Karşıya, Acil Uluslararası Desteğe İhtiyaçları Var - Av. Lider Tanrıkulu | Antalya Avukat

Special Rapporteur

CENEVRE (20 Ocak 2023) – Afganistan’daki insan haklarının durumuna ilişkin ‘Special Rapporteur’ bugün yaptığı açıklamada, Afganistan’daki avukatlar, hâkimler, savcılar ve hukuk sistemiyle ilgili diğer aktörlerin güvenliklerine yönelik ciddi risklerle karşı karşıya olduklarını ve halen görev yapmakta olan avukatların son derece zorlu ve bağımsız olmayan bir hukuk sisteminde yollarını bulmaları gerektiğini belirtti. İki BM uzmanı, 24 Ocak 2023 Uluslararası Tehlike Altındaki Avukatlar Günü münasebetiyle aşağıdaki ortak açıklamayı yayınladı:

Afganistan’da avukatların karşı karşıya kaldığı vahim durumdan ciddi endişe duyuyor ve bu vesileyle bağımsız hukuk sisteminin ortadan kaldırılması ve yerine uluslararası standartları alenen ihlal eden fiili bir sistemin getirilmesinden kaynaklanan insan hakları ihlallerine ilişkin geniş çaplı endişelerimizi vurgulamak istiyoruz. Taliban’ın Ağustos 2021’de Afganistan’ın kontrolünü fiilen ele geçirmesinden bu yana, avukatlar ve diğer hukukçular inanılmaz engellerle karşılaşmış, ancak yine de Afgan halkının hukuki ihtiyaçlarını karşılama çabalarında ısrarcı olmuşlardır. Hukukçular, özellikle de kadınlar, bu kilit rolü oynamaya çalışırken büyük zorluklar ve önemli risklerle karşı karşıya kalmaktadır ve uluslararası toplum onları desteklemeli ve kritik çalışmalarını mümkün kılmalıdır.

Kadınların hukuk sisteminden sistematik olarak dışlanması

Taliban, küstah bir ayrımcılık eylemiyle, kadın hakimler, savcılar ve avukatlar da dahil olmak üzere tüm kadınların hukuk sistemine katılmasını etkili bir şekilde yasaklamaya çalıştı. Görevden alınanlar arasında 250’den fazla kadın hakim (Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinden önce kürsünün %10’undan fazlası) ve yüzlerce kadın avukat ve savcı vardı. Güvenliklerine yönelik tehditler nedeniyle pek çok kadın yargıç ülkeden kaçtı ya da saklanmaya başladı. Kadın avukatlar, Taliban tarafından dayatılan bir zorunluluk olan ruhsatlarını yenileme talebinde bulunamamış ve bu nedenle fiili sistem içinde avukatlık yapamamıştır.

Kadınların kamusal hayata katılımına yönelik bu ve diğer kısıtlamalar, insan haklarının ciddi şekilde ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Raporlar, çok sayıda kadın avukatın bu önlemlere tepki olarak ciddi ruh sağlığı sorunları yaşadığını göstermektedir. Kadın avukatlar sadece tehlikede ve geçim kaynakları altüst olmakla kalmıyor, aynı zamanda sağladıkları değerli hizmetler de -özellikle diğer kadınlar için- büyük ölçüde ortadan kalkmış durumda.

Bu büyük zorluklara rağmen, raporlar birçok kadın avukatın azimle çalıştığını ve çok ihtiyaç duyulan hukuki yardımı sağlamanın yollarını bulduğunu gösteriyor. Bazı kadınların erkek meslektaşlarına tavsiyelerde bulunarak ve belge taslakları hazırlayarak danışmanlık rolleri üstlendikleri, bazılarının da adli yardım kuruluşlarında ve hukuk bürolarında çalışabildikleri, ancak Aralık 2022’nin sonlarında kadınlara yönelik kısıtlamaların artmasının bu tür düzenlemeleri engelleyebileceği bildiriliyor. Kadın avukatların çalışmaya devam edebilecekleri alanın ilden ile büyük farklılıklar gösterdiği görülmektedir.

Yasal güvencelerden yoksun olan ve genellikle kadınların, çocukların ve azınlıkların haklarına saygı göstermeyen geleneksel uyuşmazlık çözüm mekanizmaları her zaman kullanılmış olsa da, güç dengesizliklerini ve eşitsizliği pekiştiren derinlemesine yerleşmiş ataerkil gelenekler nedeniyle önemli endişeler doğuran bu mekanizmalara giderek daha fazla güvenilmektedir.

Savcılar saf dışı bırakıldı ve ciddi risklerle karşı karşıya

Savcılar sistematik olarak marjinalleştirildi ve adaletin sağlanmasındaki hayati rollerini oynayamaz hale geldiler. Taliban, Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdiğinde tüm savcıları kovdu. Takip eden aylarda bazı erkek savcılar görevlerine iade edilirken, 2022 yılında kalan tüm savcılara çalışmalarını durdurmaları ve tüm soruşturmaları fiili mahkemelere devretmeleri emredildi. Bu dışlama, savcılık hizmetlerinin bağımsız işleyişine ilişkin uluslararası normları ihlal etmektedir.

Savcıların bir kısmı, özellikle de Taliban üyelerini soruşturan ve yargılayanlar, önceki çalışmaları nedeniyle son derece ciddi risklerle karşı karşıya ve birçoğunun saklanmaya devam ettiği bildiriliyor. Raporlar, Taliban tarafından serbest bırakılan suçluların da savcı ve hakimlere karşı misilleme yapmaya çalıştığını gösteriyor. Bu tehditler arasında, kadına yönelik şiddet faillerinin yargılanması ve cezalandırılması ile terörizm davalarında görev aldıkları için tehdit edilen kadın görevliler de yer almaktadır. Kabil’de ve diğer vilayetlerde bir düzineden fazla savcının kimliği belirsiz kişiler tarafından öldürüldüğü bildirilmektedir, ancak bu sayının az olması muhtemeldir. Bazı savcılar Kabil’in düşmesini takip eden aylarda kapı kapı dolaşılarak yapılan insan avı sırasında bulunmuştur.

Taliban’ın baroları ve avukatların ruhsatlandırma sürecini ele geçirmesi

Kasım 2021’de Taliban, Afganistan Bağımsız Barolar Birliği’nin (AIBA) toplantısını bastı ve birliğin fiili Adalet Bakanlığı’na bağlandığını duyurdu. Taliban kabinesi, avukatların ruhsatlarını yenilemelerini zorunlu kılan bir yönerge yayınlayarak sadece erkeklerin yararlanabildiği bir süreci dayattı. Bu eylemle, Afganistan’ın kadın avukatlarının tamamı – ele geçirilmeden önce hukuk mesleğinin dörtte biri – avukatlık yapma izninden mahrum bırakıldı.

Bu eylemler kadınları işlevsel olarak avukatlık mesleğinin dışında bırakmış ve halen avukatlık yapanların da mesleklerini özgürce ve bağımsız olarak icra etmelerini tehlikeye atmıştır. Uluslararası normlara göre barolar bağımsız ve özerk olmalı, avukatların bağımsızlığını ve dürüstlüğünü korumalıdır. Avukatlık mesleği ve bu mesleğin özgürce icra edilmesi, hukukun üstünlüğü, insan haklarının korunması ve bağımsız bir yargı sisteminin vazgeçilmez bir unsurudur.

Bağımsız hukuk sisteminin çöküşü

Kuvvetler ayrılığını, yargının bağımsızlığını ve vatandaşların haklarını güvence altına alan 2004 Afganistan Anayasası askıya alınmıştır. Şu anda Afganistan’da cezai veya hukuki konularda polisin, hakimlerin veya avukatların takip edebileceği standart prosedürler veya maddi kanunlar bulunmamaktadır. Taliban, Afganistan’ın fiili kontrolünü ele geçirdiğinde tüm yargıçları kürsüden indirmiş ve Başsavcılık Ofisi ile AIBA’nın kilit rollerini ellerinden almıştır. Cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ele almakla görevli olanlar da dahil olmak üzere bazı ihtisas mahkemeleri lağvedilmiştir. Kadınlar hukuk sisteminden büyük ölçüde dışlanmışlardır ve ancak bir anlaşmazlığın tarafı olduklarında mahkemeye çıkabilmektedirler. Önceki hükümet tarafından uygulamaya konulan yasal prosedür, hakim atamaları ve adil yargılama usullerine ilişkin kanun ve kurallar askıya alınmıştır. Sonuç, Taliban’ın şeriat hukuku versiyonunu uygulayan, artık bağımsız olmayan, tamamı erkeklerden oluşan bir sistem ve bir insan hakları felaketi oldu.

Hakimlerin yerini din adamları aldığı için yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmıştır 

Kilit fiili yargı pozisyonları, hukuk uzmanlarından ziyade temel dini eğitim almış Taliban üyeleri tarafından doldurulmuştur. Hakimlere, Başyargıç vekili tarafından atanan Müftüler (Şeriat konularında görüş bildirme yetkisine sahip İslam alimleri) danışmanlık yapmaktadır. Yargıçların şeriat hukuku kapsamında soruşturma işlevlerini yerine getirmekle görevlendirildiği bildirilmektedir. Uygulamada müftülerin bu danışmanlık rolünü aşarak soruşturmalar da dahil olmak üzere yargılama öncesi süreçlere dahil oldukları ve cezalandırma konusunda tavsiyelerde bulundukları ve hakimlerin de büyük ölçüde onların tavsiyelerine uydukları görülmektedir. Böylece yargı mensupları çoğu zaman aynı davada hem soruşturmacı hem de yargılayıcı olarak görev yapmakta ve uluslararası adil yargılama standartlarını ihlal etmektedir.

Bu tür önlemler mahkemelerin dava yükünü ve zaten uzun olan tutukluluk sürelerini arttırmıştır. Taliban lideri Haibatullah Akhundzada Eylül ayı sonlarında fiili Yüksek Mahkeme’ye, tutukluların davalarının hızlandırılması için her vilayete yargıçlar heyeti atanması talimatını verdi. Endişe verici bir şekilde, suç işlediği iddia edilen kişiler genellikle polis ve diğer güvenlik kurumları tarafından aynı gün gözaltına alınıyor, mahkum ediliyor ve cezalandırılıyor.

Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid 13 Kasım 2022 tarihinde yaptığı bir paylaşımda, Taliban liderinin hâkimlerle bir araya geldiğini ve onlara şeriat hukuku kapsamındaki koşullar yerine getirildiğinde “had” ve “kısas” cezalarının uygulanmasının zorunlu olduğunu hatırlattığını belirterek yargı bağımsızlığının eksikliğini vurgulamıştır.

Uluslararası tepki

Afganistan’da avukatların ve diğer hukuk çalışanlarının karşı karşıya kaldığı son derece zorlu koşullar göz önüne alındığında, uluslararası toplumun desteğinin artırılması kritik önem taşımaktadır. Adalete erişimin iyileştirilmesi ve hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi çabalarına uzun süredir dahil olan Devletler ve diğer aktörler, hukuk sistemi içinde ve için yaptıkları çalışmalar nedeniyle zorluklarla, dışlanmayla ve güvenliklerine yönelik risklerle karşı karşıya kalan bu kişileri desteklemek konusunda özel bir sorumluluğa sahiptir.

Adalet ve insan haklarını ilerletmek için çalışan avukatlar, adli yardım sağlayıcıları ve sivil toplum kuruluşları, daha fazla ve esnek mali destek de dahil olmak üzere daha fazla kaynağa ihtiyaç duymaktadır. Kadın avukatların ve kadın ve kız çocuklarının haklarının hayata geçirilmesi için çalışanların karşılaştıkları özel durumlara özel dikkat gösterilmelidir.

Uluslararası aktörler, Taliban ve diğerlerinin misilleme ve saldırılarına maruz kalma riski altında olan avukatlar, hâkimler, savcılar ve hukuk sistemiyle ilgili diğer aktörlere, özellikle de kadınlara koruma ve güvenli geçiş sağlamalıdır. Ülkeden kaçanların birçoğu yasal ve mali açıdan da dahil olmak üzere güvencesiz konumlarda kalmaya devam etmektedir ve bölge ülkeleri de dahil olmak üzere bu kişilere destek olmak için çok daha fazlası yapılmalıdır.

Fiili yetkililere çağrıda bulunmak

Son olarak, fiili yetkilileri, kadınları hukuk sisteminden dışlayan bu istismarcı uygulamaları derhal tersine çevirmeye, adaletin tecellisi için çalışmış ve çalışmaya devam edenlerin hayatlarını korumaya ve tüm Afganların adil yargılanma hakkını güvence altına almak için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.

 

Yayınlayan: Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği

Konunun uzmanları: Ms. Margaret Satterthwaite ve Mr. Richard Bennett

Türkçe’ye Doğrudan Çeviri: Hasan Asgarov

Orijinal dokümana erişim: https://www.ohchr.org/sites/default/files/documents/issues/ijudiciary/statements/2023-01-17/202301-stm-sr-ijl-sr-afghanistan-day-endangered-lawyer.pdf 

 

Paylaş:

© 2020 Av. Lider TANRIKULU Hukuk Bürosu

logo-footer